“Mehir Alacağının SÖZLÜ OLARAK DA KARARLAŞTIRILABİLECEĞİ”

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

2. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO :2022/ E KARAR NO :2023/K

TÜRK MİLLETİ ADINA İSTİNAF KARARI

DAVANIN KONUSU : MEHİR ALACAĞI

KARAR TARİHİ :25/10/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK’ 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü;

TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacının dava dilekçesinde özetle; davalı ile 24/03/2019 tarihinde evlendiğini, davalının ayrı bir konut açmayıp kendi ailesi ile birlikte yaşattığını, davalı eşinden ailesinin yönlendirmesi sonucu darp edildiğini, davalı eşin aşırı kıskanç tutumlar sergilediğini, evliliğin yeniden tesisinin mümkün olmadığını 30.000 TL mehir alacağının tarafına verilmesini talep ederek dava açmıştır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki ifadelerinin mesnetsiz hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davacı ile ayrı bir konutta yaşadığını, davacı ile kayınvalidesi ve kayınpederinin iyi anlaştığını, müvekkilinin davacı eşine karşı fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uygulamadığını, dava dilekçesinde iddia edildiği miktarda takı takılmadığını, takılan takıların ‘nın annesi tarafından alındığını müvekkili işte iken gündüz vakti evi terk eden davacının takıları alıp gittiğini, taahhüt edilen herhangi bir mehir alacağının bulunmadığını, mehir ilişkin yazılı bir senet bulunmadığını beyanla davanın reddine talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; tarafların Gebze .Aile Mahkemesi’nde görülen mehir alacağı davasında mahkemece tanık anlatımlarının dikkate alınmadığını, davalı tanıklarının anlatımlarının doğru olmadığını, yerel mahkemenin kendi tanıklarının anlatımlarını dikkate almamış ve yeterli bulmamış olmasının, mehir alacağının tanıkla ispat edilemeyeceğini belirterek, bu şekilde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin delil ve beyanları değerlendirmeden eksik inceleme yapmak suretiyle usul ve yasaya aykırı hareket ettiğini, maddi durumu son derece kötü olan ve herhangi bir işte çalışmadığı için maddi geliri olmayan müvekkilinin durumda kaldığını ve mağdur olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE : Davanın konusu, mehir alacağı davasıdır. Mehir, erkek eşin evlenme sözleşmesi öncesinde yahut evlenme anında ya da evliliğin devamı sırasında bazen de sona ermesi halinde kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir şeyi armağan etmesidir. Erkek eş dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerli olmakla beraber, mehir ilişkisinde aslolan evlenen erkek eşin evlilik akdi nedeni ile muayyen bir malın kadına bağışlanma iradesini daha önceden yazılı yahut sözlü olarak ortaya koymasıdır. Davacı kadının dava dilekçesinde, davalının taahhüt ettiği 30.000 TL mihrin verilmesini talep ettiği, davalı erkeğin cevap dilekçesinde taahhüt edilmiş bir mehir alacağının olmadığını savunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamına göre, davacı tarafın 30.000 TL mehir alacağının varlığını, mehir senetinin düzenlendiğini, imzalanan bir mehir senetinin varlığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, mehir alacağının yazılı olarak düzenlenebileceği gibi, sözlü olarak da kararlaştırılabileceği, bu nedenle mehir seneti düzenlenmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, tanık beyanlarının bu minvalde değerlendirilmesi gerektiği, tanık beyanlarının ret ve üstün tutulma sebeplerinin gerekçeli kararda yer alması gerektiği , mahkemece halen kadının davayı ispat edemediği kanaatine varıldığı takdirde kadının cevaba cevap dilekçesinde yemin deliline de dayandığı görülmekle, davacı kadına mehir alacağı ile ilgili iddiası yönünden diğer tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması, karşı tarafın teklif olunan yemini edaya hazır olduğunu bildirmesi halinde, yemin teklif edilen tarafın usulünce yemine davet edilmesi (HMK m. 228) ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Gösterilen sebeple, davacının istinaf taleplerinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gereği için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Gebze .Aile Mahkemesi’nin E.- K. sayılı kararının, HMK nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve eksik hususların tamamlanması ve davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının ilk derece mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, Davacı adli yardımdan faydalandığından, ilk başta alınmayan 220,70 TL istinaf başvuru harcının kadından alınarak hazineye irat kaydına, Suç üstü ödeneğinden karşılanan, istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Kararın HMK 359-(3) maddesi gereği ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe çıkarılmasına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak OY BİRLİĞİ ile karar verildi. 25/10/2023

Boşanma avukatı ücretlerini gösteren dijital grafikler ve ödeme planlarının bulunduğu modern hukuk ofisi

Boşanma Avukatı Ücretleri 2025

Giriş Boşanma, bireylerin hayatlarında duygusal ve ekonomik açıdan zorlu bir dönem yaratırken, dava maliyetleri ve avukat ücretleri de önemli bir tartışma konusudur. 2025 yılı için

Devamını oku »